Uzun zamandır merakla beklenen Amerika Merkez Bankası Fed’in faiz kararı dün akşam 21.00’da açıklandı. Piyasaların büyük oranda olasılık gördüğü 75 baz puanlık faiz artırımının gerçekleşmesiyle federal fonlama faiz aralığı %2,25 – %2,50 aralığından %3,00 – %3,25 aralığına yükseltildi. Fed’in açıkladığı karar metninde özellikle 2 faktör göze çarptı. Bunlardan ilki para politikası kurulu üyelerinin 2022 yıl sonu faiz tahmini, Haziran ayındaki %3,4 seviyesinden %4,4’e yükseltilmesi. Ek olarak yine 2022 yılı için büyüme tahmini (GSYH) %1,7’den oldukça sert bir şekilde %0,2 ye çekildi. Bu iki tahmin başlığı oldukça şahin.
Yine 2023 yılı için ortalama faiz beklentisi %3,8’den %4,6’ya ve 2024 yılı ortalama faiz beklentisi de %3,4’ten %3,9’a yükseltildi. Fed’in önemli enflasyon göstergelerinden biri olan Kişisel Tüketim Harcamaları Endeksi (PCE) tahminleri de yine yükselmeye devam etti. Karar metninde enflasyon ve büyüme tahminlerindeki revizeye istinaden, Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan savaşın enflasyon üzerindeki ek yukarı yönlü baskı yarattığı ve global ekonomik aktiviteyi azalttığına vurgu yapıldı. Diğer yandan Fed’in işsizlik oranı beklentileri de önümüzdeki 3 yıl için yukarı yönlü revize edildi.
İçerik Başlıkları
POWELL ACI VAADİNİ GÜÇLENDİRDİ
- “Fiyat istikrarı olmadan ekonomi çalışmaz.”
- “İşgücü piyasasının soğumasını bekliyoruz.”
- “Keşke enflasyonu indirmenin acısız bir yolu olsaydı ancak yok. Enflasyona bugün müdahale etmezsek yarın daha çok acı çekmek zorunda kalırız.”
- “Fiyat istikrarını sağlamak bizim sorumluluğumuz.”
- “Faiz artırımlarını devam ettirmek gerekli olacak.”
- “İşimizi bitirene kadar faiz artırımlarına devam edeceğiz.”
Yukarıda bulunan cümleler, dünkü faiz kararı sonrası basın toplantısı düzenleyen Fed başkanı Jerome Powell’in ağzından çıkan sözler. Powell yaptığı açıklamalarla topluma açıkça “acı çekeceğiz” mesajı verdi. Çünkü enflasyonun en büyük halk düşmanı olduğunu biliyor. Nitekim bizim de sık sık dile getirdiğimiz şekilde “enflasyon bir ekonomide bütün kötülüklerin anasıdır” yaklaşımı Batı dünyası açısından bir amentü olarak içselleştirilmiş vaziyette. Ek olarak Powell, enflasyonla mücadele konusunda hiçbir şekilde müsamaha göstermiyor ve bu konuda çok endişeli olduklarını da belirtiyor.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Dün Powell’in yaptığı açıklamalar yakın tarihin en şahin açıklamalarıydı. Özellikle enflasyonun istedikleri hızda gerilemiyor oluşu Fed’i daha agresif yapmaya ve para politikasını sıkılaştırma motivasyonunu yüksek tutmaya devam ediyor. Powell’in konuşması, jest – mimik ve eylemleri oldukça şahin. Enflasyon, faiz ve işsizlik tahminlerinde yapılan revizyonların yanı sıra, büyüme beklentilerindeki sert düşüşler, Fed tarafından sık sık iletişimi yapılan “yumuşak iniş” söylemlerinin rafa kalkmaya ve durgunluk endişelerinin giderek artmaya başladığına işaret ediyor. Bununla birlikte Powell’in basın toplantısı sırasında sıklıkla atıfta bulunduğu faiz oranları projeksiyonlarında yapılan sert revizyonlar, piyasanın 2023 yılının ikinci yarısında beklediği faiz indirim beklentisini çöpe attı. Bu da küresel risk iştahında daha da baskılanma ve negatiflik anlamına geliyor.
Bunun farkında olan Powell’ın da bir önceki toplantıda olduğu gibi enflasyonun tepe noktada olduğunu belirtmesi, faiz artırım hızının verilere bağlı olacağını ve bir noktada faiz artırım hızını yavaşlatmanın uygun olacağına vurgu yapması, piyasaların olumlu olarak algılayabileceği neredeyse tek başlık. Ancak önümüzdeki günlerde piyasaların aklında kalacak konu yine faiz projeksiyonlarında yapılan sert yukarı yönlü revizyonlar olacağı için her halükârda Dolar lehine bir tablonun devam etmesini bekliyorum. Öte yandan hisse senetleri ve kripto paralar gibi riskli varlıkların baskı altında kalmaya devam edeceği bir görünüm beklemek makul bir beklenti olacaktır.
Bu Karar Kripto Para Piyasasını Nasıl Etkiler
Riskli varlıkların “fazla agresif Fed” riskiyle karşı karşıya kaldığı bir süreçteyiz. Enflasyonda kalıcı düşüş elde edilene kadar varlık talebini ve harcamaları düşürecek aceleci faiz artırımlarının gerekliliğini vurgulayan karar, odaklandığı başarı göstergeleri açısından geçmiş kararlardan daha farklı. İşsizlik, tüketici fiyat endeksi, enflasyon beklentisi gibi gecikmeli göstergeleri hedef alan Fed metni sonrası yükselen dolar endeksinin Bitcoin gibi riskli varlıklarda, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde ve ekonomik sıkılaşmasının önünde kalıtsal engeller bulunan ülkelerin para birimlerinde başlattığı satış dalgası sürmekte. Agresif faiz artırımı sürecinin, resesyon riskini de arttırdığını göz önünde bulundurarak riskli piyasalarda başlayan satışın devam edeceğini ve gelecek fiyatlamayı negatif etkileyebileceğini söylemek mümkün. Dip oluşumu takip edilirken piyasa verileri iyi incelenmeli, yükselişlerin faiz artırımında agresiflik azalmadan tepki olarak sınırlı kalacağı ve aşağı yönlü fiyat hareketlerinin Fed’in yumuşak iniş hedefine uygun olarak kanala ve zamana yayılmış bir şekilde oluşacağı hesaba katılmalı.